+90 553 002 9888

Depresyon ve kurtulma yolları

Depresyon Nedir ?

Aslında depresyon birçok alt tipe sahiptir. Bu makalede halk arasında depresyon olarak bilinen Majör Depresif Bozukluğu ele alacağız. Diğer alt tipleri hakkında kısa bilgilendirmelere de yer vereceğiz.

Major depresif bozukluk, yaygın olarak depresyon olarak adlandırılan ciddi bir duygudurum bozukluğudur. Depresyon bireyin genel işlevselliğini, günlük yaşam aktivitelerini, iş performansını, ilişkileri ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu bozukluk, semptomların belirli bir süre boyunca devam etmesiyle karakterizedir. Depresyon olarak adlandırabilmek için semptomların hemen her gün olacak şekilde en az iki hafta boyunca devam etmesi gerekir.  Temel belirtiler arasında sürekli bir düşük ruh hali, ilgi kaybı, enerji kaybı, uyku düzeninde değişiklikler, iştah değişiklikleri, odaklanma zorluğu, değersizlik hissi, intihar düşünceleri veya girişimleri yer alır.

Depresyon ve Mutsuzluk Arasında Fark Nedir ?

Depresyon ve mutsuzluk benzer belirtilere sahip olabilir, ancak temelde farklı durumları ifade ederler. İşte depresyon ile mutsuzluk arasındaki bazı temel farklar:

  1. Süre ve Şiddet:
    • Depresyon: Majör depresif bozukluk, genellikle belirli bir süre boyunca devam eden ve günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyen bir durumdur. Belirtiler en az iki hafta boyunca sürmelidir ve genellikle şiddetlidir.
    • Mutsuzluk: Mutsuzluk, genellikle daha kısa süreli bir duygulanımdır ve genellikle belirgin bir neden veya tetikleyici olaya dayanır o olay sonrasında da geçer.
  2. Neden ve Tetikleyiciler:
    • Depresyon: Depresyon genellikle genetik faktörler, biyokimyasal değişiklikler, çevresel stres veya travmalar gibi bir dizi karmaşık etmenin bir sonucu olabilir.
    • Mutsuzluk: Mutsuzluk, genellikle belirli bir olaya veya duruma tepki olarak ortaya çıkar. Örneğin, bir kayıp, bir ilişki sorunu veya işle ilgili sorunlar mutsuzluğa neden olabilir.
  3. Belirtiler:
    • Depresyon: Depresyon, genellikle sürekli düşük ruh hali, ilgi kaybı, enerji kaybı, uyku ve iştah değişiklikleri, konsantrasyon zorlukları, değersizlik hissi gibi çeşitli belirtilerle kendini gösterir.
    • Mutsuzluk: Mutsuzluk genellikle belirli bir olaya veya duruma bağlı olarak ortaya çıkar ve  olayın etkisi altında yaşanan bir geçici duygudurum değişikliği olarak tanımlanabilir.
  4. Tedavi İhtiyacı:
    • Depresyon: Depresyon, genellikle profesyonel yardım gerektiren bir durumdur. Psikoterapi, antidepresan ilaçlar veya bu iki yaklaşımın bir kombinasyonu gibi tedavi yöntemleri kullanılabilir.
    • Mutsuzluk: Mutsuzluk, genellikle zamanla kendiliğinden geçebilen bir durumdur. Ancak, belirli durumlar veya sorunlar uzun süre devam ederse veya başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir uzmandan yardım almak önemli olabilir.

Her iki durumu da deneyimleyen kişiler, belirtilerinin şiddetini ve süresini değerlendirmek, nedenlerini anlamak ve uygun tedavi seçenekleri üzerinde çalışmak için bir uzmana başvurmalıdır.

Depresyon Türleri Nelerdir ?

Depresyon, bir dizi farklı türde gelir ve her biri belirli semptomları ve özellikleri içerir. İşte yaygın depresyon türlerinden bazıları:

  1. Majör Depresif Bozukluk (Major Depressive Disorder – MDD):
    • En yaygın depresyon türüdür. Halk arasında depresyon olarak bilinen türüdür.
    • En az iki hafta boyunca devam eden, sürekli düşük ruh hali, ilgi kaybı, enerji kaybı ve diğer belirtileri içerir.
    • Günlük yaşam aktivitelerini etkiler ve işlevselliği önemli ölçüde azaltır.
  2. Duygudurum Bozukluğu ile Birlikte Depresyon (Bipolar Bozukluk):
    • Bipolar bozukluk, mani veya hipomani atakları ile karakterizedir ancak bu ataklar arasında depresyon dönemleri de olabilir.
    • Bipolar I ve Bipolar II gibi alt türleri vardır.
  3. Distimik Bozukluk (Distimi):
    • Distimik bozukluk, majör depresif bozukluktan daha hafif belirtiler içeren, ancak daha uzun süreli bir depresyon türüdür.
    • En az iki yıl boyunca devam eden sürekli düşük ruh hali içerir.
  4. Ani Başlangıçlı İntihar Düşüncesi ile Depresyon (Atypical Depression):
    • Ağırlıklı olarak ağır uyuma, aşırı yeme ve ağırlık artışı ile karakterizedir.
    • Ani başlayabilir ve intihar düşüncelerini içerebilir.
  5. Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu (Seasonal Affective Disorder – SAD):
    • Belirli mevsimlerde, genellikle kış aylarında, depresyon belirtileri gösterir.
    • Işığa maruziyetin azalması ile ilişkilidir ve ışık terapisi gibi tedavilere yanıt verebilir.
  6. Premenstrüel Disforik Bozukluğu (Premenstrual Dysphoric Disorder – PMDD):
    • Menstrüel döngüyle (regl döngüsüyle) ilişkili olarak ortaya çıkan belirgin duygu ve davranış değişiklikleri içerir.
    • Şiddetli depresyon, öfke, anksiyete ve fiziksel belirtileri içerebilir.
  7. Psikotik Depresyon:
    • Depresyon belirtilerine ek olarak, psikotik semptomlar içerir. Bu semptomlar halüsinasyonlar veya paranoyaya benzeyen düşünceler olabilir.
  8. Prepartum – Postpartum Depresyon:
    • Gebelik öncesinde veya doğum sonrasında ortaya çıkan depresyon türüdür.
    • Anne ve bebek sağlığını etkileyebilir.

Depresyon Belirtileri Nelerdir ?

Depresyon, çeşitli belirtilerle kendini gösteren bir psikolojik bozukluktur. Her birey depresyonu farklı şekillerde deneyimleyebilir, ancak genel olarak aşağıdaki belirtiler depresyonun yaygın semptomlarıdır. Bu belirtilerin en az iki hafta boyunca devam etmesi ve günlük yaşam aktivitelerini önemli ölçüde etkilemesi durumunda, kişi majör depresif bozukluk tanısı alabilir:

  1. Sürekli Düşük Ruh Hali: Kişi, çoğu gün boyunca sürekli bir üzüntü, huzursuzluk veya boşluk hissi yaşar.
  2. İlgi Kaybı veya Zevk Almada Azalma: Kişi, genellikle keyif aldığı aktivitelerden zevk alamaz veya ilgi göstermez. Hobiler veya sosyal etkinliklere ilgi kaybı belirgindir.
  3. Enerji Kaybı ve Halsizlik: Günlük aktiviteleri yapma konusunda genel bir enerji kaybı ve sürekli halsizlik hissi vardır.
  4. Uyku Bozuklukları: Uykusuzluk veya aşırı uyuma gibi uyku düzeninde belirgin değişiklikler yaşanabilir.
  5. İştah Değişiklikleri: Aşırı yeme veya iştah kaybı ile ilgili sorunlar yaşanabilir. Bu durum kilo değişikliklerine neden olabilir.
  6. Konsantrasyon Zorlukları: Dikkat, odaklanma ve karar verme konusunda güçlükler ortaya çıkabilir. Bellek ve hafıza problemleri de görülebilir.
  7. Değersizlik Hissi: Kişi, sürekli olarak kendini değersiz, çaresiz veya suçlu hissedebilir. Negatif bir kendilik değerine sahiptir.
  8. Hareketsizlik veya Huzursuzluk: Fiziksel olarak yavaşlama (retardasyon) veya sürekli huzursuzluk ve agitasyon görülebilir.
  9. Aşırı Suçluluk veya Ölüm Düşünceleri: Kendi veya başkalarının hayatına son verme düşünceleri, ölüm düşünceleri veya ölümle ilgili düşünceler sıkça ortaya çıkabilir.
  10. Fiziksel Ağrılar: Baş ağrıları, mide problemleri, kas ağrıları veya diğer somatik (bedensel) şikayetler depresyonun bir parçası olabilir.

Depresyon belirtileri, bireyden bireye farklılık gösterebilir ve bazı kişiler belirtilerin tümünü yaşamaz. Ayrıca, depresyon diğer psikolojik bozukluklarla da birlikte görülebilir.

Depresyonla Birlikte Görülebilen Diğer Psikolojik Bozukluklar Nelerdir ?

Depresyon, genellikle diğer psikolojik bozukluklarla birlikte görülebilir. Bu durum, “komorbidite” olarak adlandırılır ve bir bireyde aynı anda birden fazla psikiyatrik bozukluğun varlığını ifade eder. İşte depresyon ile sıkça bir arada bulunan bazı psikolojik bozukluklar:

  1. Anksiyete Bozuklukları:
  2. Bipolar Bozukluk:
    • Bipolar bozukluğun depresif fazı, majör depresif bozukluk ile benzer belirtileri içerebilir. Bu nedenle, depresyon ve bipolar bozukluk sıkça bir arada bulunabilir.
  3. Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklar:
    • Depresyon, şizofreni veya diğer psikotik bozukluklarla birlikte görülebilir. Bu durumda, depresyon, psikotik semptomlar (halüsinasyonlar, sanrılar) ile bir araya gelebilir.
  4. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB):
    • Depresyon, Obsesif Kompulsif Bozukluk ile birlikte görülebilir.  Kişinin obsesyonları ve bu obsesyonlara karşı geliştirdiği takıntılı davranışlar depresyonla birleşebilir.
  5. Yeme Bozuklukları:
  6. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB):
    • Travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan TSSB, depresyon ile sıkça bir arada görülür.
  7. Alkol ve Madde Kötüye Kullanımı:
    • Depresyon, alkol bağımlılığı, madde kötüye kullanımı veya bağımlılık ile birleşebilir. Bireyler, duygusal sıkıntıları hafifletmek veya kaçmak amacıyla alkol veya madde kullanabilirler.
  8. Kişilik Bozuklukları:
    • Depresyon, Borderline Kişilik Bozukluğu, Narsistik Kişilik Bozukluğu veya diğer kişilik bozuklukları ile bir arada görülebilir.

Depresyon Hangi Yaşlarda Daha Sık Görülür ?

Depresyon herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ancak genellikle genç yetişkinlikten itibaren ortaya çıkmaya başlar. Ergenlik döneminden itibaren, yani 15 ila 24 yaş arasında, depresyon belirtileri daha sık görülür.

Depresyon Ne Kadar Yaygındır ?

Depresyon, dünya genelinde oldukça yaygın bir mental sağlık sorunudur. Her yıl milyonlarca insan depresyon belirtileri yaşamaktadır. Depresyonun yaygınlığı, coğrafi bölgeye, toplumsal faktörlere, kültürel farkliliklara ve belirli zaman dilimlerine bağlı olarak değişebilir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, küresel ölçekte depresyonun yaygınlığı oldukça yüksektir ve dünya genelinde bir milyardan fazla insan depresyon yaşamaktadır. Bu rahatsızlık toplumların farklı kesimlerinde ve demografik gruplarda görülebilir, ancak genellikle kadınlar, genç yetişkinler ve kişisel veya ekonomik zorluklarla karşılaşan bireyler arasında daha sık rastlanmaktadır.

Söz konusu yaygınlığına etki eden faktörler arasında stres, travma, genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, kronik hastalıklar, iş kaybı gibi faktörler yer almaktadır. Ayrıca, depresyonun yaygınlığı, toplumların mental sağlık konularına yönelik farkındalığının artması ve stigmatizasyonun azalması gibi faktörlere de bağlı olarak değişebilir.

Depresyon Tedavisi Nasıldır ?

Depresyon tedavisi, bireyin durumuna, semptomlarının şiddetine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Genellikle bir multidisipliner yaklaşım benimsemek, yani psikoterapi, ilaç tedavisi ve destekleyici hizmetleri içeren bir plan oluşturmak etkili olabilir. İşte tedavide sıkça kullanılan yöntemler:

  1. Psikoterapi:
    • Bireyin düşünce ve duygusal süreçlerini anlamasına ve olumlu değişiklikler yapmasına yardımcı olabilir.
    • Depresyon tedavisinde en sık kullanılan psikoterapi yöntemlerinden biri Bilişsel Davranışçı Terapidir (BDT). Detaylı bir şekilde aşamalarını alt kısımda birlikte ele alalım.
    • Şema Terapi, EMDR Terapisi, Psikanaliz, Kabul ve  Kararlılık Terapisi(ACT)  gibi çeşitli terapi yöntemleri kullanılabilir.
  2. İlaç Tedavisi:
    • Antidepresan ilaçlar, depresyonun biyolojik temelini etkileyerek belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir. Seçilen ilaç sıklıkla bireyin semptomlarına ve yan etki toleransına bağlıdır.
  3. Elektrokonvülsif Terapi (EKT):
    • EKT, genellikle şiddetli depresyon tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Beyinde elektrik akımının kontrollü bir şekilde uygulanmasıyla gerçekleştirilir.
    • EKT, özellikle diğer tedavi yöntemlerinin etkisiz olduğu veya hızlı bir iyileşme gerektiren durumlarda kullanılabilir.
  4. Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS):
    • TMS, manyetik alan kullanarak beyin aktivitesini değiştirmeye yönelik bir tedavi yöntemidir.
    • EKT’ye benzer şekilde, özellikle diğer tedavilere yanıt alınamadığında veya yan etkiler nedeniyle tercih edilebilecek bir seçenektir.
  5. Fiziksel Aktivite ve Diyet:
    • Düzenli fiziksel aktivite, serotonin ve endorfin gibi mutluluk hissi yaratıcı nörotransmitterlerin salınımını artırabilir.
    • Sağlıklı beslenme, vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini almasına yardımcı olarak genel sağlığı iyileştirebilir.
  6. Sosyal Destek ve Grup Terapisi:
    • Aile veya arkadaşlarla sosyal destek, bireyin depresyonla başa çıkmasına yardımcı olabilir.
    • Grup terapisi, benzer sorunlarla mücadele eden bireylerin bir araya gelmesini sağlayarak destek sağlayabilir.

Tedavi planı, bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanmalıdır. Depresyon tedavisi genellikle zaman alabilir ve sürekli destek gerektirebilir. Uzman bir sağlık profesyoneli, bireyin durumunu değerlendirip en uygun tedavi planını belirleyebilir.

Depresyon Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi Nasıl Uygulanır ?

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), depresyon tedavisinde etkili bir terapi yaklaşımı olarak kabul edilir. BDT, bireyin düşünce kalıplarını, hissetme biçimlerini ve davranışlarını anlamasına odaklanarak değişiklik yapmayı amaçlar. İşte BDT’nin depresyon tedavisinde nasıl kullanılabileceğine dair temel adımlar:

  1. Duygusal ve Düşünsel Değerlendirme:
    • BDT, bireyin duygusal durumunu ve düşünce kalıplarını değerlendirir. Terapist, bireyin zorlanan düşüncelerini ve bu düşüncelerin nasıl hissetmelere neden olduğunu anlamaya çalışır.
  2. Negatif Düşünce Kalıplarının Tanımlanması:
    • Terapist ve birey birlikte, depresyonun tetiklediği ve sürdürdüğü negatif düşünce kalıplarını tanımlarlar. Bu, “sürekli başarısızlık yaşayacağım” veya “kimse beni sevmiyor” gibi düşünceleri içerebilir.
  3. Düşünce Bozukluklarının Sorgulanması:
    • Terapist, bireyin negatif düşünce kalıplarını sorgular ve gerçekçi olmayan, abartılı veya olumsuz düşüncelerle başa çıkma stratejilerini araştırır. Bu düşüncelerin gerçeklikle ne kadar uygun olduğunu değerlendirir.
  4. Alternatif Düşünce Kalıplarının Geliştirilmesi:
    • Terapist, bireyin daha sağlıklı ve olumlu düşünce kalıpları geliştirmesine yardımcı olur. Bu, olaylara daha dengeli ve gerçekçi bir bakış açısı kazanmayı içerir.
  5. Hedef Belirleme ve Davranışsal Değişiklik:
    • Birey ve terapist, depresyonun belirli belirtileri üzerine odaklanarak hedefler belirler. Bu hedefler genellikle bireyin yaşamındaki günlük aktiviteleri, sosyal etkileşimleri ve duygusal durumunu iyileştirmeyi amaçlar.
  6. Ev Ödevleri ve Pratikler:
    • BDT, bireyin terapi dışında da öğrenmelerine yardımcı olmak için ev görevleri içerebilir. Bu, belirlenen hedeflere ulaşmak için günlük yaşamda uygulanabilir becerilerin geliştirilmesini içerebilir.
  7. Duygusal ve Davranışsal Değişikliklerin İzlenmesi:
    • Terapist, bireyin duygusal ve davranışsal değişikliklerini izler ve ilerlemenin takip edilmesine yardımcı olur. İhtiyaç halinde tedavi planını güncelleyebilir.

BDT, bireyin düşünsel ve duygusal durumunu iyileştirmeyi hedefleyen bir işbirliği sürecidir. Terapist, bireyin yaşamında daha olumlu değişikliklere yönlendirme konusunda rehberlik eder. Bu terapi, depresyon belirtileriyle başa çıkma becerilerini güçlendirmekte etkili olabilir. Ancak, her bireyin ihtiyaçları farklı olduğundan, BDT’nin kişiselleştirilmiş bir şekilde uygulanması önemlidir.

 

Terapistten Not: Depresyon (Majör Depresif Bozukluk) halk arasında bilindiği gibi geçici bir mutsuzluk hissinden çok daha ağır bir tablodur. Depresyon yaşayan kişiler sosyal çevrelerinden her şeyin kafada bittiğini, isterlerse bu durumu yenebilecekleri duyduklarında ve bunu yapamadıklarında kendilerini derin bir yetersizlik ve suçluluk hissi içinde bulabiliyor. Siz de yukarıda bahsedilen depresyon belirtilerini yaşıyorsanız bir uzmana danışmaktan çekinmeyin.