İçerik
ToggleKararsızlık Neden Olur ? Çözüm Yolları Nelerdir ?
İnsan seçim yaparken neden zorlanır ?
Kararsız mıyım nasıl anlarım ve kararsızlıktan kurtulmak için ne yapabilirim?
Sorularının cevabını bu metinde bulabilirsin.
Seçim Yanılsaması Nedir?
Seçim yanılsaması, insanların kendi yaşamları üzerinde aslında sahip olduklarından daha fazla kontrol sahibi olduklarına inanmalarına neden olan bilişsel bir önyargı.
Bu kavram sıklıkla reklamcılık ve pazarlama sektörleri tarafından insanların satın alma kararlarının kendi kontrollerinde olduğunu düşünmelerini sağlamak için kullanılıyor. Ancak bu gerçek olmayan bir kontrol algısı.
Seçim Yanılsamasının Tarihi
Seçim yanılsaması nispeten yeni bir kavram. İlk olarak 1896’da Amerikalı filozof ve psikolog William James tarafından “The Will To Believe” isimli kitabında üstü kapalı bir şekilde bahsediliyor. O zamandan beri bu kavrama psikoloji alanında değiniliyor. 2000 yılında psikolog Sheena Iyengar ve Mark Lepper tarafından yayınlanan makalede, insanlara daha az seçenek sunulduğunda ürünleri satın alma olasılıklarının daha yüksek olduğu bulundu. Aynı zamanda sunulan seçenek sayısı az olduğunda, kişilerin yaptıkları seçimlerden daha memnun olduğu da ulaşılan bulgular arasındaydı. Bu bulgu “Seçim Paradoksu” olarak bilinir hale geldi.
Daha açıklayıcı olması için bu kavramı “Seçim Yanılsaması” ve “Seçim Paradoksu” olarak 2 tür şeklinde ele alabiliriz. “Seçim Yanılsamasında” kişi seçimleri üzerinde gerçekte sahip olduğundan daha fazla kontrole sahip olduğunu, seçimlerini kendisinin yönlendirdiğini düşünüyor. Ancak pazarlama sektörünün sıkça kullandığı bu yanılsama sayesinde kişi yönlendirildiğinin farkında olmadan kendisine o kadar da uygun olmayan seçimler yapabiliyor.
“Seçim Paradoksu” ise kişiye çok fazla seçenek sunulduğunda kişinin verdiği karardan daha az memnun olmasına sebep oluyor. Bu durum genellikle kişi çok fazla seçenek bombardımanında kaldığında ve seçeneklerini daraltamadığında meydana geliyor. Pantolon almak için bir alışveriş merkezine gittiğinizde çok fazla alternatif bulunmasından dolayı karar vermenin zorlaşması ve zor da olsa verilen karardan duyulan memnuniyetin nispeten daha az olması, aklınızın diğer seçeneklerde kalmasında olduğu gibi. Günümüzde seçenek sayısı oldukça fazla. Öyle ki insanlık tarihi boyunca seçmek hiç bu kadar zor olmamış ve söz konusu paradoks böylesine yaşanmamıştı.
Seçim Paradoksunun Sebep Olduğu Karar Verememe Problemi
Özellikle günümüz dünyasında karar vermek oldukça hayati bir beceri olarak ön plana çıkıyor. Arkadaşlarımızla dışarı çıktığımızda içeceğimiz içecekten, ailemizle yapacağımız tatilde konaklayacağımız yere; giydiğimiz kıyafetlerden, ömrümüzü geçireceğimiz eş seçimine kadar hayatın her alanında seçimlerle karşılaşıyoruz. Bu seçimlerin kimilerinde daha az kimilerinde ise daha çok kontrole sahip hissediyoruz.
Seçim yanılsaması / seçim paradoksu ise vereceğimiz kararlar üzerinde negatif bir etkiye sahip olabiliyor. Bazı durumlarda karar verme davranışının gecikmesine, ertelemeye hatta bazen hiç karar verememeye bile neden olabiliyor. Eğer;
- Mükemmel bir karar vermek zorunda hissediyorsanız
- Büyük ya da küçük her kararı vermeye çalışırken zorlanıyorsanız
- Sınırsız sayıda seçeneğiniz varmış gibi hissediyorsanız
- Seçimleriniz yüzünden donup kalmış gibi hissediyorsanız
- Verdiğiniz kararları geriye dönüp sık sık sorguluyorsanız
seçim paradoksu sebebiyle karar vermede problem yaşıyor olduğunuzu söyleyebiliriz.
Karar Verme Becerilerini Geliştirmek İçin 8 İpucu
Karar vermeniz gereken durumlarda fazla bunalmış hissediyor ve bir türlü karar veremiyorsanız, bu becerinizi geliştirmek için şu yöntemleri deneyebilirsiniz:
Hedeflerinizi belirleyin: Ne yapmak/almak istediğinizi belirlemek seçeneklerinizi daraltmanıza yardımcı olacak ve sizin için en iyi seçeneği bulmanızı kolaylaştıracaktır. Örneğin; “Siyah bir pantolona ihtiyacım var” , “İstanbul’daki üniversiteler arasından bir tercih yapmak istiyorum” gibi.
Seçeneklerinizi basitleştirin: Önünüzdeki seçenekleri basitleştirmek karar vermenizi kolaylaştıracağı gibi daha az bunalmış hissetmenizi de sağlayacaktır.
Artı ve eksilerin bir listesini yapın: Seçeneklerinizin avantaj ve dezavantajlarını listelemek durumu daha iyi değerlendirmenizi ve verdiğiniz kararın daha akla uygun olmasını sağlayacaktır.
Başkalarından tavsiye alın: Kendi kararlarınızı verirken başka bir bakış açısı duymak gözden kaçırdığınız bazı noktaları fark etmenizi ve daha akılcı kararlar almanızı sağlayabilir.
Hislerinize güvenin: Karar vermeyle ilgili çok bunalmış hissettiğinizde hisleriniz de size yardımcı olabilir. Bazen en iyi karar, size en doğru gelen karardır.
Önyargılarınızı fark edin: Karar verirken önyargılarınızı ve eğilimlerinizin farkında olun. Önyargılar kötü kararlar vermenize neden olabilir.
Aceleci davranmayın: Bir karar vermeden önce tüm seçeneklerinizi değerlendirmek için zaman ayırın. Aceleyle karar vermek sonradan pişman olmanıza neden olabilir.
Olası riskleri değerlendirin: Seçiminizden doğacak olası risklerin ve karşılaşabileceğiniz negatif durumların farkında olarak kararınızı verin.